TÜRK KAHVESİ
Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan Türk kahvesi Osmanlı İmparatorluğu'dan günümüze kadar geldiği bilinen en eski kahve hazırlama ve pişirme metotlarındandır. Kendine has tadı, köpüğü, kokusu, sunuluş biçimiyle özgün bir kimliği ve geleneği vardır. Telvesi ile ikram edilen tek kahve türüdür.
Osmanlı döneminde yanlızca bir içecek değil; sosyal hayatın vazgeçilmez bir parçasıydı. Özenle seçilen kahve çekirdekleri, bakır cezvelerde yavaşça pişirilir ve yoğun köpüğüyle servis edilirdi. Bu sunum, misafirlere gösterilen saygının ve dostluğun önemli bir ifadesi olarak öne çıkardı. Her fincan, kültürel mirasımızın bir parçası olarak geçmişten bugüne uzanan bir hikaye taşır.
ÖZELLİKLERİ
- Diğer kahve türlerine göre, daha kıvamlı, yumuşak ve aromatiktir.
- Kendine özgü enfes kokusu yumuşak içimi ve özel köpüğü ile diğer kahvelerden kolaylıkla ayırt edilebilir.
- Kahve tutkunları tarafından, kaynatılarak içilebilen tek kahve olarak kabul edilir.
- Telve olarak dibe çöktüğünden filtre edilmesine ve süzülmesine gerek kalmaz.
- Hazırlanırken şeker ilave edildiğinden sonradan tatlandırmaya gerek yoktur.
- Sağlıklıdır çünkü fincanın dibinde biriken telvesi içilmez.
- Diğer kahve türlerine göre, bir fincanda daha az kafein içerir.
Ezel’in özenle seçilen çekirdekleri, cezvenin içinde buluşarak zengin ve derin aromalarını açığa çıkarıyor. Geleneksel usullerle hazırlanan kahvemiz, size geçmişin sıcaklığına ve anıların derinliğine götürür. Yüzyılı aşkın bir süredir, Ezel olarak kahveye duyduğumuz tutku her yudumda kendini gösteriyor.
Zamanın testinden geçmiş lezzetlerimiz, benzersiz bir deneyim sunuyor. İlk kez ateşe konduğu günden bu yana, tadı hiç değişmedi; her zaman bol köpüklü, yoğun aromalı ve gerçek bir kahve keyfi sunar. Bu lezzetin arkasında; sabırşa pişirilen kahvenin ve kahveyi hazırlayan usta ellerin emeği var.
Her fincan ustalığımızın ve tutkularımızın bir yansımasıdır. Kahvemiz, sadece bir içecek değil; geçmişten bugüne taşıdığımız anıların, duyguların ve dostlukların bir parçasıdır.
BREZİLYA HAKINDA
Kısa bir süre içinde, Brezilya kendini dünyanın en büyük kahve üreticisi haline getirdi. 1830’larda kahve, Brezilya’nın en büyük ihracatı haline geldi ve küresel üretimin %30’unu oluşturdu. On yıl içinde Brezilya dünyanın en büyük kahve üreticisi haline geldi ve dünya çapında yetiştirilen toplam kahvenin %40’ını üretti.
Kahve üretim hacimlerinde bir başka “patlama” 1880’lerden 1930’lara kadar gerçekleşti. O zamanlar, Brezilya siyaseti esas olarak São Paulo ve Minas Gerais’teki tarım oligarkları tarafından kontrol ediliyordu. Bu siyasi döneme café com leite (sütlü kahve) adı verildi, çünkü o zamanlar São Paulo ve Minas Gerais’teki en büyük para kazananlar sırasıyla kahve ve süt ürünleriydi. Sütlü Kahve döneminde, bu iki bölgedeki büyük ekim alanlarına sahip olan insanlar çok fazla siyasi nüfuza sahipti. Üretimi ve ihracatı daha hızlı, daha ucuz ve daha kolay hale getiren kanunlar çıkarabildiler.
Kentsel Gelişim ve Ekonomik Fırsatlar
Diğer birçok kahve yetiştiren ülkede olduğu gibi, Brezilya’da (ve diğer birçok ülkede) erken kahve üretimi köle emeğine bağlıydı. 1888’de kölelik nihayet kaldırıldığında, toprak sahipleri nihayet bu durumun bedelini ödemek zorunda kaldı.
Yüzyılın ikinci yarısında, kahve tarlalarından gelen iş ve servetin cazibesi, milyonlarca göçmeni kahve yetiştirme alanlarına çekti. Bu süre zarfında, São Paulo’nun nüfusu 1850’lerde 30.000 kişiden 1900’e kadar 240.000 kişiye yükseldi.
Özellikle o zamanlar Brezilya’nın en büyük ve en zengin kahve yetiştiren bölgesi olan São Paulo’ya yerleşen göçmenlerin buldukları işlerin çoğu kahve tarlalarında işçilikti. Kısmen bu işgücü akışının körüklediği Brezilya, 1920’lerde küresel kahve arzının %80’ini üretiyordu ve uluslararası kahve pazarı üzerinde neredeyse tekelci bir kontrole sahipti.
Zamanla, diğer ülkeler kahve üretimini, kalitesini ve ihracatını artırmaya başladıkça Brezilya’nın pazar payı düştü. Bununla birlikte, bugün Brezilya hala en büyük kahve üreticisidir ve küresel üretimin yaklaşık %40’ını karşılamaktadır. En yakın rakibi olan Vietnam, Brezilya’nın ancak yarısı kadar bir hasat üretiyor.
Brezilya, önceki köle işçiliği tarihinden mümkün olduğunca uzaklaşmak için son yıllarda büyük adımlar attı. Son 30 yılda ülke, kahve üreten herhangi bir ülkenin en ilerici ve katı iş yasalarından bazılarını uygulamaya koydu. Ayrıca, modern köleliği ortadan kaldırmak için sektörler arasında kapsamlı bir kampanya başlattılar. Brezilya’daki tedarik zincirindeki çalışma koşullarını daha adil bir seviyeye getirmek için gösterilen büyük çabalar var.